3000 TL’lik Kirası 10.000 TL’ye Yükselince Yaşlı Kadın İntihar Etmeye Kalktı!

Kiralık konutlardaki fahiş fiyat artışları, toplumun en savunmasız kesimlerini etkileyerek insanları zor duruma düşürüyor. Kiracıların maddi güçlükler içinde yaşaması, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını olumsuz etkiliyor ve bazı durumlarda çaresizlik içinde intiharlara kadar sürükleyebiliyor.

İstanbul Sarıyer’de yaşayan ve ölen eşinin emekli maaşıyla hayatını sürdüren Hülya Nevzat Erinç’in ev sahibi, 3 bin lira olan kirayı 10 bin liraya yükseltmek istedi. Kirayı ödeyemeyen ve çaresiz kalan Erinç, intihara kalkıştı. Hastaneye kaldırılan Erinç’in yaşam mücadelesi sürerken, kira fiyatlarındaki fahiş artışlar yeniden gündeme taşındı.

İntihara Kalkıştı!

Cumhuriyet’in haberine göre, Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en ciddi barınma kriziyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Av. Ali Güvenç Kiraz, ”Ev sahipliği oranı tarihimizin en düşük noktasına gelmiş durumda. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında ‘bir Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşını konut sahibi yapmakla yükümlüdür’ hükmü neredeyse yarı yarıya ihmal edilmiştir. Son iki yıl içerisinde korkunç bir tabloyla karşı karşıya kaldık” dedi.

“Öncelikle bir yasal mevzuat var. Bu yasal mevzuatta 1 Temmuz 2023 ile 1 Temmuz 2024 arasındaki kira artışları yüzde 25 kuralıyla sınırlandırılmıştır” diyen avukat Kiraz, şunları kaydetti: ”Hülya hanım bu artış ile kendisinin taciz edilmemesini istediğinde mal sahibi hiçbir şekilde Hülya hanımı evden çıkaramaz, hiçbir şekilde baskı kuramaz. Baskı kurarsa bunun Türk Ceza Kanunu’nda bir yaptırımı vardır. Kira hukuku konusunda haklarımızı bilmemiz gerekiyor.”

Türkiye’de çok ciddi ekonomik krizin var olduğuna da dikkat çeken avukat Kiraz, ev sahibi ve kiracılar arasında çıkan soruna ilişkin çözüm üretilmediğini vurguladı. Avukat Kiraz sözlerine şöyle devam etti: “Burada çok ciddi bir barınma krizi, çok ciddi bir ekonomik kriz var. Bu krizi yaratanlar mal sahibi ve kiracılar arasındaki sorunlara hiçbir çözüm üretemiyorlar. Bu tablo eylül ayında, okulların açıldığı, öğrencilerin ciddi br sirkülasyon içine girdiği dönemde maalesef düşme ihtimali görünmüyor. Türkiye’nin bu tablodan çıkabilmesi mevcut ekonomik yapıyı sürdüren zihniyetle mümkün değil. Hollanda’da, Fransa’da, İspanya’da çokça gördüğümüz ‘kiralık sosyal konut’ uygulamasına Türkiye’nin geçmesi lazım. Sosyal konut, devletin, belediyelerin ve özel sektörün çok rahat üretebileceği konutlardır.”